Ara transfer dönemi geldi ve bazı kulüplerde sancılar başladı…
Özellikle Konyaspor, bu anlamda çok sıkıntılı…
Takımdan ayrılacak olan futbolcular ile takıma katılacak oyuncular yönetimi düşündürüyor!
Yeşil-beyazlı camiada Kostarikalı Calvo ile yatıyor, Calvo ile kalkıyor…
Neredeyse papatya falları açılmaya başlandı, “gidecek mi, kalacak m?” diye…
Calvo gitmiş ya da gidecekmiş!
Dünyanın sonu değil?
Ya da Ali gitmiş Veli gelmiş önemli değil…
Kimler gitmedi ki…
Veya kimler gelmedi?
Önemli olan Konyaspor’un bu lige tutunması ve başarılı olmasıdır.
EN BÜYÜK ZARARI FATİH ÖZGÖKÇEN VERDİ
Bu kulübe en büyük zararı kim verdi? diye sorarsanız, “Fatih Özgökçen” derim…
Keşke Fatih Özgökçen çok daha önce pılısını pırtısını toplayıp gitseydi!
En azından Konyaspor ilk yarıyı 20-30 puan arasında tamamlar, bu stresi yaşamaz ve yaşatmazdı!
Ama olmadı, olamadı…
İstanbul takımlarının “sütçü beygiri” ya da “bu ligin asansör”ü gördükleri Konyaspor’un öyle bir takım olmadığını görürdü herkes…
Konyaspor kulübü, Fatih Özgökçen’in sancılarını çekiyor!
Ömer Korkmaz’a dikensiz gül bahçesi bırakmadığı bir gerçek…
İçeride kazanılan son Kayserispor galibiyeti ile bahar gelmedi Konyaspor’a, güller açmadı takımın yüzünde…
İç sahada kaybettiklerini telafi edemedi deplasman maçlarında…
Kim ne derse desin, Konyaspor’u iyi günler beklemiyor…
Konyaspor’u evladı gibi seven, sevgisinin dışında hiçbir çıkarı olmayan taraftarlar gibi takımına dört elle sarılan yöneticilere de ihtiyacı var bu takımın…
Mevcut yönetim, bu takımı bu ligde tutacak hamleleri gerçekleştirecek mi?
Bilemiyorum…
Konyaspor’da o kadar yanlışlar yapıldı ki, saymakla bitmez…
Fatih Özgökçen, gerçekten hem maddi hem de manevi anlamda büyük bir enkaz bıraktı ve gitti…
Evet…
Saymaya kalksak sayabileceğimiz çok yanlış var…
Başkanından, teknik adamına, sporcusuna ve menajerine kadar…
Aklımızın bir köşesine not edelim…
Sesli de konuşalım…
Ama şimdi zaman o zaman değil…
Hele de çok önemli bir Galatasaray maçı öncesi hiç değil…
Eski defterleri açıp okumanın zarar göreni ne Fatih Özgökçen ne de yönetimi olur…
Burada zarar gören sadece Konyaspor olur…
Görüyor da…
Kulübün iki yakası bir araya gelmiyor…
Bugün itibarıyla, özellikle de devre arasında baltaları toprağın altından çıkarmanın Konyaspor’a zerre kadar katkısı olmaz…
Soğukkanlı kalmayı bilmek lazım evvela…
Burada takımın kapasitesini ya da oyuncuların yetersizliğini veya Hakan Keleş’in oyuncular üzerindeki etkisini önemsizleştirmenin kimseye bir hayrı olmaz.
KONYASPOR YÖNETİMİ ÇABALIYOR, AMA…
Konuşmalarında, hem de haklı olarak ekonomik sorunlardan söz eden Konyaspor Başkanı Ömer Korkmaz’ın takviye konusunda yoğurdu üfleyerek yemesini anlamak lazım…
Zorlandıkları ya da istedikleri oyuncuları takıma kazandırma da güçlük çektikleri bir gerçek…
Bir tarafta geçmişten, yani Fatih Özgökçen’den gelen borçları ödemeye çalışan, bir taraftan da takımın bu lige tutunması için gecesini gündüzüne katan Ömer Korkmaz ve yönetimin, içinde bulunduğu duruma düz mantıkla bakarsak, serzenişlerde bulunmalarında haksız da sayılmazlar…
Bu takıma en az 3-4 oyuncu lazım…
Konyaspor’daki ekonomik durum ortada…
Oyuncuların maliyetleri ne kadar makul olursa olsun Konyaspor yönetiminin bu anlamda bile zorlandığını söyleyebiliriz…
Konya’nın, Konyalıların Konyaspor’a bakış açısı malum…
Konyaspor ve yönetim saha içinde başarılı olabildiği ölçüde, şehrin dinamiklerinden destek alacaktır ya da Konyaspor’a o ölçüde destek gelecektir…
İster kabul edin ister etmeyin…
Acı gerçek bu…
Bu şehri yönetenler ve bu şehirde yaşayanlar isteyecek, destek verecek ki, Konyaspor bu lige tutunsun…
Yoksa!